Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, iki insanın hayatlarını birleştirme kararı aldığı, ortak hayallerle yola çıktığı ve her türlü zorluğa birlikte göğüs germeyi göze aldığı bu yolculukta önemli bir rol oynar.
Evlilik, iki insanın hayatlarını birleştirirken, birlikte gülümsedikleri, zorlandıkları bir serüven aslında. İnsan, ömrünün geri kalanını bir başkasıyla paylaşmayı seçtiğinde, o yolun her zaman çiçeklerle bezeli olacağını umar. Ama hayat bu; bazen beklenmedik dönemeçlerle doludur. İyi niyetle çıkılan bu yolculuk, zaman zaman sert rüzgarlarla, fırtınalarla karşılaşabilir. İşte böyle anlarda, evlilik sözleşmesi adı verilen o ince detay devreye girer ve çiftlerin hayatında bir tür koruyucu zırh gibi işlev görür. Öyleyse nedir bu evlilik sözleşmesi? Neden böyle büyük bir anlam taşır? O zaman, bu kavramın derinliklerine inelim, çünkü onun sunduğu güvence, bir anı uğruna harcanacak kadar yüzeysel değildir.
Evlilik Sözleşmesinin Tanımı ve Hukuki Dayanağı
Adı üzerinde, bir “sözleşme” bu; ama öyle sıradan bir anlaşma değil. Eşlerin, evlilikten önce ya da evlilik sırasında yapabilecekleri, gelecekteki potansiyel anlaşmazlıkları önceden çözümlemeyi amaçlayan, belki de ilişkiye dair en önemli yazılı belge. Duyguların yoğunluğu içinde yapılan bu anlaşma, aslında ilişkinin sağlam bir zemine oturmasını sağlar. Boşanma durumunda ortaya çıkabilecek mal paylaşımı sorunları, finansal belirsizlikler ya da duygusal krizler, bu sözleşme ile öngörülüp çözüme kavuşturulabilir. Kimi insanlar için rahatsız edici bir konu gibi görünse de aslında evlilik sözleşmesi, ileride yaşanabilecek olası zorlukları hafifletmek adına oldukça faydalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 202. maddesi, çiftlere dört farklı mal rejimi seçme imkânı tanır. Bu rejimler arasında “edinilmiş mallara katılma rejimi” en yaygın olarak tercih edilendir; fakat, çiftlerin ihtiyaçlarına uygun diğer seçenekler de mevcuttur. Bu yasal çerçeve, evlilik sözleşmesini bir kâğıt parçası olmaktan çıkarır ve onu ciddi, bağlayıcı bir anlaşma haline getirir.
Evlilik Sözleşmesi Yapmanın Avantajları
Birçoğumuz “aşk her şeyin üstesinden gelir” düşüncesiyle yetiştik; hayatın toz pembe bir masaldan ibaret olmadığını görene kadar. Gerçek dünya, maalesef o kadar cömert değil. İşte evlilik sözleşmesi tam da burada devreye girer. Bu sözleşme, aşkın her şeyi çözmediği anlarda, hayatı daha az karmaşık hale getirmek için vardır.
- Belirsizlikleri Ortadan Kaldırır: Çiftlerin, boşanma durumunda karşılaşabilecekleri mal paylaşımı ya da finansal anlaşmazlıkları önceden çözümler. Böylece, “Bu ev kimin olacak?” ya da “Arabayı kim alacak?” gibi sancılı tartışmaların önüne geçer ve süreci daha huzurlu hale getirir.
- Mal Paylaşımını Netleştirir: Evlilik süresince edinilen malların, kişisel mal olarak görülen varlıkların ya da ortak mülklerin nasıl paylaşılacağını önceden belirler. Bunu yapmak, boşanma sürecini ciddi anlamda kısaltır ve taraflar arasındaki gerginliği azaltır.
- Finansal Güvenliği Sağlar: Farklı ekonomik geçmişlere sahip çiftler için güvence sağlar. Bir eşin diğerini maddi olarak sömürmesini engelleyen bu düzenleme, evliliğin finansal yönünü daha adil ve şeffaf hale getirir.
- Kariyer Planlamasına Destek Olur: Çoğu zaman, bir eş diğerine destek olmak için kariyerinden feragat eder. Evlilik sözleşmesi, bu tür fedakarlıkların gelecekte bir problem olmamasını sağlar.
İstatistiklere bakıldığında, evlilik sözleşmesi yapan çiftlerin boşanma sürecinde daha az sorun yaşadıkları görülüyor. Mesela, ABD’deki boşanma davalarının %40’ında evlilik sözleşmesi bulunuyor ve bu anlaşmaya sahip olan çiftlerin davaları, genellikle daha kısa sürede sonuçlanıyor.
Evlilik Sözleşmesi Hangi Durumlarda Yapılmalıdır?
Her çift evlilik sözleşmesi yapmalı mı? Elbette hayır. Bahsi geçen, her ilişkinin kendi dinamiklerine bağlı bir karardır. Ne var ki, bazı durumlar vardır ki, evlilik sözleşmesi sanki olmazsa olmaz bir güvence haline gelir.
- Önemli Bir Varlık veya Miras Söz Konusuysa: Evlilik öncesi büyük bir mal varlığı ya da sonradan miras kalacak önemli bir değer varsa, evlilik sözleşmesi bu varlıkların nasıl korunacağını açıkça belirler.
- Çiftler Farklı Ekonomik Düzeylerden Geliyorsa: Arada ciddi finansal farklar olduğunda, evlilik sözleşmesi, ilişkide adil bir denge kurmanın anahtarı olabilir.
- Birlikte İş Kurma veya Ortak Yatırım Planları Varsa: İş dünyasında birlikte olmayı planlayan eşler için, evlilik sözleşmesi işin geleceğini ve mali yapısını korumak adına önemlidir.
- Çocuklardan Önce Ya da Sonra Evlilik: Eğer evlilik, önceki ilişkilerden gelen çocukları içeriyorsa, onların miras haklarını güvence altına almak adına evlilik sözleşmesi gerekli olabilir.
Evlilik sözleşmesi yapmak, aslında sağduyulu bir önlem almanın başka bir adıdır. Kimse boşanmayı planlayarak evlenmez; ama hayatın beklenmedik anlarla dolu olduğunu da bilerek hareket etmek gerekir. Bir anlamda, evlilik sözleşmesi, tıpkı yolculuğa çıkarken bavula yedek bir anahtar koymak gibidir; yolculuk güzel geçer, ama bir aksilik yaşanırsa, önleminiz hazırdır. Önemli olan, bu anlaşmayı iki tarafın da haklarını gözeterek, şeffaf bir şekilde düzenlemektir. Çünkü aşk her ne kadar güçlü olsa da akıllı bir planlamayla desteklendiğinde çok daha uzun ömürlü olur.
Evlilik Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları ve İçeriği
Evlilik sözleşmesi, kulağa biraz soğuk bir terim gibi gelse de aslında oldukça hassas ve kişisel bir meseleyi temsil eder. Üzerinde durulan, yalnız bir imza atmaktan ibaret değil; iki insanın, bir ömür boyu sürecek bir yolculuğa çıkmadan önce, o yolda karşılaşabilecekleri çukurları, dönemeçleri önceden kestirebilme çabasıdır. Anlaşmazlıkları, olası pürüzleri önceden bertaraf eden, ilişkideki rolleri ve sınırları belirleyen, çiftlerin birbirine duyduğu güveni pekiştiren bir tür zırh diyebiliriz. Ama tabii ki bu zırhın etkili olabilmesi için belli başlı kurallara uyması şart. İşte evlilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi adına bilmeniz gerekenler ve bu anlaşmanın içeriği ile ilgili detaylar…
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?
Evlilik sözleşmesi hazırlamak, tek başına verilecek bir karar değildir. Hatta öyle bir evredir ki, bir oturuşta bitirip geçemezsiniz; üzerinde düşünülmesi, tartışılması ve belki birkaç kez gözden geçirilmesi gereken bir evredir. Şöyle düşünün: Yalnızca iki kişi değil, onların aileleri, varlıkları, gelecekteki umutları ve belki de çocukları bu anlaşmanın bir parçasıdır. O halde, bu sözleşmeyi nasıl hazırlarsınız? Buyurun, adım adım bir rehber:
- Önce Konuşun, Anlaşın: Evlilik sözleşmesi, iletişim üzerine kuruludur. Önce eşinizle oturup açıkça konuşmalı hem isteklerinizi hem de çekincelerinizi paylaşmalısınız. Bu bir güven meselesi. Geleceğe dair en derin korkularınızı ve beklentilerinizi masaya yatırın. Belki zor bir konuşma olacak ama uzun vadede rahatlatıcı olacaktır.
- Bir Hukuk Uzmanına Danışın: Bu sırf duygusal bir anlaşma değil, yasal bağlayıcılığı olan bir belge. O yüzden mutlaka bir avukattan yardım almalısınız. Avukatınız, bu sözleşmenin hem yasalara uygun olduğundan hem de haklarınızı koruduğundan emin olur. Profesyonel destek almadan hazırlanan sözleşmelerin mahkemelerde geçersiz sayıldığını duymuşsunuzdur; işte bu riski ortadan kaldırmanın yolu bu.
- Mallarınızı ve Yükümlülüklerinizi Belirleyin: Hangi varlıkların kişisel, hangilerinin ortak mal olduğunu netleştirin. Belki size şimdi önemsizmiş gibi görünebilir ama ileride bir tartışmayı önlemenin en iyi yolu bu basit listeleme işini yapmaktır.
- Sözleşme Taslağını Hazırlayın: Avukatınızın yardımıyla bir taslak hazırlayın. Bu taslağı birkaç kez okuyup üzerinde düşünün. Belki eklemek ya da çıkarmak isteyeceğiniz maddeler olacak. Her kelimeyi özenle seçmek, sonradan büyük anlaşmazlıkları önler.
- Sözleşmeyi Noterde Onaylatın: Hazırladığınız taslağı nihai haline getirdikten sonra notere gidip onaylatın. Noter, bu anlaşmanın geçerli ve yasal olduğunun teminatıdır. Kim bilir, belki de bu küçük adım, ileride koca bir yasal savaşı önlemenize yardımcı olacak.
Pek çok uzman, evlilik sözleşmesinin evlenmeden önce yapılmasını tavsiye eder. İfade edilen, tarafların her şeyi baştan belirlediği ve olası bir boşanma durumunda yasal sorunlarla boğuşmaktan kaçındıkları bir düzenlemeyi mümkün kılar. Ama elbette, evlilik devam ederken de bu sözleşmeyi yapmak mümkündür; yeter ki iki taraf da istekli olsun.
Sözleşmenin Geçerli Olabilmesi İçin Gerekli Unsurlar
Geçerli bir evlilik sözleşmesi hazırlamak için dikkat edilmesi gereken bazı yasal gereklilikler var. Eğer bu unsurlar sağlanmazsa, taraflardan biri bu sözleşmeyi iptal etmek isteyebilir ve mahkeme bu talebi kabul edebilir. İşte dikkat etmeniz gereken o şartlar:
- Tarafların Tam Ehliyeti: Evlilik sözleşmesi yapacak kişilerin tam ehliyete sahip olmaları şarttır. Yani, reşit ve akıl sağlığı yerinde bireyler olmaları gerekir. Ehliyetsiz biriyle yapılacak bir sözleşme, baştan geçersizdir.
- Özgür İrade: Tarafların bu sözleşmeyi baskı altında kalmadan, kendi özgür iradeleriyle imzalamış olması şarttır. Aksi halde, tehdit veya zorlama yoluyla yapılan anlaşmalar geçersiz sayılabilir. Gerçekten de kaç kere duyduk “Evlenmek istemedi ama ailesi zorladı,” “İmzalamazsam işimden olurum diye korktu,” diye… Bunların önüne geçmek için bu madde kritik öneme sahiptir.
- Yazılı Olarak Hazırlanma: Evlilik sözleşmesi, mutlaka yazılı olmalıdır. Söz uçar, yazı kalır misali, yazılı olmayan bir sözleşme hukuki bağlayıcılığa sahip değildir.
- Noter Onayı: Bu belgeyi hukuken geçerli kılan son adım noter onayıdır. Noter, hem tarafların bu anlaşmayı kendi istekleriyle yaptığını teyit eder hem de imzaların geçerliliğini sağlar. 2019’da Almanya’da yapılan bir araştırma, noter onayı olmadan yapılan evlilik sözleşmelerinin %30’unun mahkemelerde geçersiz sayıldığını gösteriyor. Bu küçük ama kritik detay, sözleşmenizin geleceğini belirler.
Evlilik Sözleşmesinde Yer Alması Gereken Maddeler
Evlilik sözleşmesi bir tek mal paylaşımı ile ilgili değildir. Tam tersi, iyi düzenlenmiş bir sözleşme, çiftlerin evlilik boyunca karşılaşabileceği birçok durumu kapsar. İşte bu sözleşmede yer alması gereken bazı temel maddeler:
- Mal Paylaşımı: Evlilik süresince edinilen, kişisel ya da ortak mal olarak görülen varlıkların nasıl paylaşılacağını belirlemelisiniz. Eşyalardan mülk sahipliğine kadar her şey bu madde altında netleştirilmelidir.
- Borçların Yönetimi: Birlikte ya da bireysel olarak alınan borçların nasıl yönetileceği, evlilik süresince alınan finansal kararların sorumluluğunu belirler. Özellikle ticari ortaklığı olan çiftler için kritik bir madde.
- Miras Hakları: Evlilik süresince ya da sonrasında ortaya çıkacak miras haklarının düzenlenmesi, olası bir ölüm durumunda diğer eşin haklarını korumak adına önemlidir.
- Nafaka ve Mali Destek: Boşanma durumunda ödenecek nafaka miktarı ya da süresi, bu sözleşme ile önceden belirlenebilir. Böylece bir eşin kariyerinden feragat ettiği durumlarda adalet sağlanır.
- Özel Durumlar: Çiftlerin gelecekte karşılaşabileceği özel durumlar da sözleşmede yer alabilir; mesela çocukların bakımı, eğitim masrafları gibi. Belirtilen, geleceğe dair belirsizlikleri ortadan kaldırır ve çiftlerin birbirine duyduğu güveni pekiştirir.
Evlilik sözleşmesi, birçok küçük detaydan oluşan büyük bir resim gibidir. Tek bir eksik parça, bütün resmi etkileyebilir. Misal, 2020’de ABD’de boşanan çiftlerin %15’i, evlilik sözleşmelerindeki eksik veya belirsiz maddeler yüzünden uzun ve yorucu davalarla karşı karşıya kalmış. Bu tür sorunların önüne geçmenin tek yolu, baştan dikkatli ve özenli bir planlama yapmak.
Evlilik sözleşmesi hazırlamak, kâğıda dökülmüş birkaç maddeden ibaret değildir. Bu, geleceğinizi koruma altına almanın, sevdiklerinizle olan bağınızı güçlendirmenin bir yoludur. Doğru hazırlanmış bir evlilik sözleşmesi, ilişkinin en kırılgan anlarında bile sağlam bir zemin sunar.
Evlilik Sözleşmesinin Boşanma Sürecindeki Etkileri
Evlilik, iki kişinin yalnızca duygusal bir bağ kurduğu değil, aynı anda bir tür “iş ortaklığı” sayılabilecek, birçok sorumluluğu paylaşarak yürütülen bir ilişki biçimidir. Ne var ki, hayatın iniş çıkışları bu ortaklığı kimi zaman zedeleyebilir ve bu noktada boşanma, kaçınılmaz bir çözüm olarak gündeme gelir. Boşanma süreci, duygusal olarak yıpratıcı olduğu kadar, hukuki açıdan da bir hayli karmaşıktır. İşte tam bu noktada, evlilik sözleşmesi devreye girer ve tarafların bu zor süreci daha kolay yönetebilmesine olanak sağlar. Öyleyse, evlilik sözleşmesi boşanma sürecini nasıl etkiler? O halde, bu konuyu daha derinlemesine inceleyelim.
Boşanma Davasında Evlilik Sözleşmesinin Rolü
Boşanma süreci, çoğu zaman karmaşık ve yorucudur. Evlilik süresince edinilen malların nasıl paylaşılacağı, nafaka ödemeleri, çocukların velayeti gibi konular, süreci daha da zor hale getirir. Evlilik sözleşmesi ise bu konuların çoğunu önceden netleştirerek, boşanma davasını bir tür “yol haritasına” oturtur. Böylece, taraflar arasında yaşanabilecek anlaşmazlıklar en aza indirilir. Nasıl mı? İşte detayları:
- Anlaşmazlıkların Azaltılması: Evlilik sözleşmesi, boşanma sırasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları büyük ölçüde azaltır. Misal, mal paylaşımı ve nafaka gibi meseleler, sözleşmede açıkça belirtildiği için taraflar arasında uzun süren ve yıpratıcı mahkeme süreçleri yaşanmaz. Bu da çiftlerin bu zorlu dönemi daha az stresle atlatmalarını sağlar.
- Yasal Süreci Hızlandırır: Boşanma davalarının süresi ülkeden ülkeye değişse de, çoğu durumda oldukça uzun sürebilir. Örneklendirmek gerekirse, Türkiye’de bir boşanma davası ortalama 2 ila 3 yıl sürebilirken, Amerika’da bu süre 6 ay ile 1 yıl arasında değişir. Lakin evlilik sözleşmesi olan çiftlerde bu süre ciddi oranda kısalır. Avukatlar, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek yerine sözleşme hükümlerine dayanarak süreci hızla sonlandırabilir.
- Özel Durumları Kapsar: Evlilik sözleşmesi, çiftlerin yalnızca mal paylaşımı gibi klasik meseleleri değil, beraberinde özel sağlık ihtiyaçları, çocukların bakımı gibi detayları da içerebilir. Bu tür detayların önceden belirlenmiş olması, boşanma sürecinde çıkabilecek ek sorunların da kolayca çözülmesini sağlar.
Boşanma davalarında en çok sorun çıkaran konuların başında mal paylaşımı gelir. Ama, evlilik sözleşmesi bu sorunun önüne geçmekte oldukça etkilidir.
Mal Paylaşımı ve Nafaka Konusunda Evlilik Sözleşmesinin Önemi
Evlilik sözleşmesinin belki de en büyük avantajlarından biri, mal paylaşımı ve nafaka gibi kritik konularda tarafların haklarını ve sorumluluklarını önceden netleştirmesidir. Üzerinde durulan, çiftlerin maddi olarak ne alıp ne vereceklerini önceden bilmeleri anlamına gelir ve belirsizlikleri ortadan kaldırır.
Mal Paylaşımı:
Boşanma sürecinde en sık karşılaşılan tartışmalardan biri, mal paylaşımıdır. Evlilik boyunca edinilmiş mülkler, araçlar, yatırımlar ve hatta işletmeler, çiftler arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açabilir. Evlilik sözleşmesi bu tür sorunları baştan çözer ve taraflara şu avantajları sağlar:
- Netlik ve Şeffaflık: Kim hangi malı alacak? Bu soru, evlilik sözleşmesi ile net bir şekilde yanıtlanır. Mesela, evlilik öncesinde alınmış bir evin ya da aileden kalma bir mücevherin kime ait olacağı sözleşmede açıkça belirtilir.
- Ticari Yatırımların Korunması: Eşlerden biri, kendi işine büyük yatırım yaptıysa, evlilik sözleşmesi bu yatırımı koruyarak işin geleceğini güvence altına alır. Boşanma sonrasında işin devamlılığı tehlikeye girmez; çünkü paylaşım kuralları önceden bellidir.
Nafaka:
Nafaka konusu, boşanma aşamasında genellikle tartışmaya açık bir alan olarak bilinir. Bir eşin diğerine maddi destek sağlaması gerektiğinde, bu konu oldukça hassaslaşabilir. Evlilik sözleşmesi, nafaka ödemelerini önceden belirleyerek bu tür tartışmaları büyük ölçüde önler.
- Miktarın ve Sürenin Belirlenmesi: Evlilik sözleşmesi, hangi durumlarda ne kadar nafaka ödeneceğini ve bu ödemelerin ne kadar süre devam edeceğini net bir şekilde tanımlar. Çiftlerin maddi olarak güvende olmalarını sağlar ve belirsizliklerin önüne geçer.
- Kariyer Fedakarlıklarının Telafi Edilmesi: Diyelim ki bir eş, kariyerini diğerine destek olmak için bıraktı. Evlilik sözleşmesi bu tür fedakarlıkların karşılığını önceden öngörerek, boşanma durumunda maddi güvence sağlar. Böylece, bu tür kişisel fedakarlıkların boşa gitmesi önlenir.
Bir araştırma, İngiltere’de boşanma davalarında tarafların %35’inin nafaka konusundaki anlaşmazlıklar yüzünden sürecin daha da uzadığını ortaya koyuyor. Lakin evlilik sözleşmesi bulunan çiftlerde bu oran %10’un altına düşüyor. Bu istatistik bile, evlilik sözleşmesinin boşanma sürecini ne kadar kolaylaştırdığını açıkça gösteriyor.
Evlilik Sözleşmesi Geçersiz Sayılabilir mi?
Evlilik sözleşmesi, boşanma sürecini kolaylaştıran önemli bir araç olsa da bu onun her zaman geçerli olduğu anlamına gelmez. Bazı durumlarda, bu sözleşmeler mahkemeler tarafından geçersiz sayılabilir. O halde, hangi durumlarda bir evlilik sözleşmesi geçersiz kabul edilir?
- Zorlama veya Baskı Altında Yapılmışsa: Evlilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tarafların özgür iradesiyle, hiçbir baskı ya da tehdit altında kalmadan bu anlaşmayı yapmış olmaları gerekir. Aksi halde, sözleşme geçersiz sayılabilir
- Yanıltıcı veya Eksik Bilgi İçeriyorsa: Taraflardan biri, diğerine mal varlığı ya da borçları konusunda eksik veya yanıltıcı bilgi vererek sözleşme hazırlamışsa, bu anlaşma mahkemelerde geçersiz kabul edilebilir. Dürüstlük, burada kilit bir unsurdur.
- Hukuka Aykırı Maddeler İçeriyorsa: Sözleşme hukuka aykırı hükümler içeriyorsa, misal olarak taraflardan birinin diğerini aşırı derecede kısıtlaması gibi, bu maddeler anlaşmanın geçersiz sayılmasına neden olabilir. Mahkemeler, adil olmayan şartları kabul etmez.
- Noter Onayı Olmaması: Evlilik sözleşmesinin hukuken geçerli olabilmesi için noter huzurunda imzalanmış olması şarttır. Noter onayı olmayan sözleşmeler geçerli sayılmaz.
Geçersizlik Örneği:
2018 yılında Türkiye’de görülen bir davada, eşlerden biri, evlilik sözleşmesine göre eşinin tüm mal varlığını kendisine devretmesini şart koşmuştu. Mahkeme bu şartın aşırı adaletsiz olduğunu ve sözleşmenin baskı altında imzalandığını belirterek, sözleşmeyi geçersiz saydı. Bu örnek, evlilik sözleşmelerinin her durumda geçerli olamayacağını ve hukuki kriterlerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Neticede evlilik sözleşmesi, boşanma sürecinde büyük avantajlar sağlayan etkili bir araçtır. Gelgelelim bu sözleşmenin doğru ve dikkatli bir şekilde hazırlanması gerekir; aksi takdirde beklenilen etkiyi yaratmayabilir. Tıpkı bir geminin fırtınalı bir denizde rotasını koruyabilmesi için önceden iyi planlanmış bir seyir defterine ihtiyacı olması gibi, evlilik sözleşmesi de ilişkinin sonlanması durumunda bile çiftlerin birbirine duyduğu saygıyı ve adaleti koruyacak şekilde önceden hazırlanmış olmalıdır.
Evlilik Sözleşmesi ve Boşanmada Etkileri Sık Sorulan Sorular
- Evlilik Sözleşmesi Yapmak Aşkı Zedeler mi?
Çoğu kişi, evlilik sözleşmesinin romantizmi öldüreceğinden endişe eder. “Evlilik aşk üzerine kurulu bir birliktelikse, sözleşmeye ne gerek var?” diye düşünenlerin sayısı az değildir. Aslında bu oldukça anlaşılabilir bir kaygı. Halbuki, evlilik sözleşmesi doğru şekilde ele alındığında, ilişkiye olan güveni zedelemek yerine, aksine güçlendirebilir. Çünkü bu sözleşme, çiftlerin birbirine açık ve dürüst olması gerektiği anlamına gelir. Eşler, birbirlerinin beklentilerini, endişelerini ve finansal durumlarını önceden bilerek adil bir anlaşma yapar. İleride yaşanabilecek belirsizliklerin ve sorunların önüne geçerek ilişkinin sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkıda bulunur. Sonuçta kimse, beklenmedik sürprizlerle dolu bir boşanma süreci yaşamak istemez. Dolayısıyla evlilik sözleşmesi, bir nevi güvencenin ve sağlıklı iletişimin ifadesidir.
- . Evlilik Sözleşmesi Ne Kadar Süre Geçerlidir?
Bir evlilik sözleşmesi yapıldığında, genellikle “Bu anlaşma ömür boyu mu geçerli olacak?” sorusu akla gelir. Evet, bir evlilik sözleşmesi, aksi belirtilmedikçe, evlilik süresince geçerlidir. Buna karşın, bu sözleşmeyi istediğiniz zaman revize edebilir veya tamamen iptal edebilirsiniz. Diyelim ki, çift evliliklerinin ilerleyen yıllarında finansal durumları değişti ve sözleşmenin bazı maddeleri artık geçerli değil ya da uygun değil; bu durumda, taraflar anlaşarak sözleşmeyi yeniden düzenleyebilir. Önemli olan, her iki tarafın da yeni şartlar üzerinde mutabık kalmasıdır. Yani, evlilik sözleşmesi yapıp bir daha asla ellemeyeceğiniz bir belge olmak zorunda değil; hayatın akışına göre uyarlanabilir ve esneklik sağlayabilir.
- Kimler Evlilik Sözleşmesi Yapmalı?
Evlilik sözleşmesi, yalnızca zengin veya büyük mal varlığına sahip kişiler için gerekli gibi algılanabilir. Oysa durum hiç de öyle değil. Farklı ekonomik geçmişlerden gelen çiftler, ikinci evliliğini yapanlar, bir aile işletmesini koruma sorumluluğu olanlar veya çocuklarının miras haklarını güvence altına almak isteyen kişiler, evlilik sözleşmesini ciddi şekilde değerlendirmelidir. Bunun yanı sıra, çiftlerin birlikte iş kurma veya yatırım yapma planları varsa, bu yatırımların korunması adına da sözleşme faydalı olabilir. Kısacası, finansal durumunu koruma ve adil bir anlaşma yapma ihtiyacı duyan herkes, evlilik sözleşmesi yapmayı düşünebilir. Bu sırf boşanma durumunda değil; evlilik süresince de mali konularda açık ve net bir düzenleme sağlar.
- Evlilik Sözleşmesi Yaptıktan Sonra Boşanma Daha Kolay mı Olur?
Evet, teknik olarak evet. Yalnız bu, “boşanma süreci hiç sancısız geçer” anlamına gelmez. Boşanma, duygusal olarak zorlayıcı bir dönemdir ve evlilik sözleşmesi yalnızca mali konulardaki tartışmaları ve belirsizlikleri önceden çözerek bu süreci kısaltır. Yani, çiftlerin mal paylaşımı, nafaka veya borç yönetimi gibi konularda uzun uzun mahkemelerde mücadele etmesine gerek kalmaz. Avukatlar, sözleşmeye dayanarak hızlıca çözüm üretebilir. Böylece hem taraflar daha az stres yaşar hem de mali açıdan bir güvence sağlanmış olur. Evlilik sözleşmesi, boşanmayı teşvik eden bir araç değil; aksine, bu zor sürecin daha medeni ve hızlı şekilde tamamlanmasına yardımcı olan bir araçtır.
- . Evlilik Sözleşmesi Nasıl İptal Edilir veya Değiştirilir?
Evlilik sözleşmesi yapmak kadar, onu değiştirmek veya iptal etmek de mümkündür. Bu tür bir değişiklik için çiftlerin anlaşarak karar vermesi gerekir. İptal veya revizyon işlemleri, sözleşmenin ilk düzenlenişinde olduğu gibi noter huzurunda yapılmalıdır. Mesela, çiftlerden biri kariyer değişikliği yaptı veya beklenmedik bir miras elde etti; bu durumda sözleşmenin yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Bununla birlikte, taraflar tamamen farklı bir mal rejimi seçmek isterse, bu da mümkündür. Sözleşmeyi iptal etmek için de yine noter huzurunda, iki tarafın onayıyla işlem gerçekleştirilir. Burada önemli olan, değişikliklerin iki tarafın da rızası ve ortak kararıyla yapılmasıdır. İstemsiz veya tek taraflı yapılan değişiklikler, mahkemelerde geçersiz sayılabilir.