Bir markanın adı bazen bir tat, bazen bir ses, bazen bir güven duygusudur. O isim, yılların emeğiyle yoğrulmuş bir kimliktir. İşte bu nedenden dolayı, izinsiz kullanıldığında, sade bir logoya değil; bir hayale, bir yatırıma, bir itibara da zarar verilmiş olur.
Ben, Özlem Baysal Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’nda bu zararları önlemeye ve telafi etmeye çalışan bir avukatım. Uzmanlık alanım marka hakkına tecavüz. Sert bir terimdir, evet. Ama bilinçsiz bir ihlal değil, çoğu zaman bilinçli bir saldırıdır söz konusu olan.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesi açıkça söyler: Tescilli bir markayı izinsiz kullanan, hakkın sınırlarını çiğnemiş olur.
Markanızı başkalarının gölgesine bırakmadan önce, bir soru sormalısınız kendinize:
Bu ismi korumak için ne yaptım?
MARKA AVUKATI İLETİŞİM FORMU
Marka Hakkına Tecavüz Alanında Sunduğumuz Hizmetler
- Tecavüz Tespit ve Delil Toplama Süreci
- Yetkisiz kullanımın izini sürer, görünmeyen ipuçlarını hukuki delile dönüştürürüz.
- İnternet ortamı, sosyal medya, fiziki mağazalar ve ilanlar üzerinden detaylı tarama yaparız.
- Noter kanalıyla tespit, ekran görüntüsü alma ve bilirkişi desteği gibi yollarla ihlali belgeleriz.
- İhtarname Hazırlanması ve Gönderilmesi
- Çoğu zaman bir uyarı, uzun bir davanın önüne geçer.
- İlgili kişilere marka hakkının ihlal edildiğine dair hukuki dayanaklı ve etkili ihtarnameler göndeririz.
- Uyum gösterilmezse, dava sürecine güçlü bir hazırlıkla gireriz.
- Ceza ve Hukuk Davalarının Açılması ve Takibi
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. ve 30. maddeleri kapsamında;
- Marka hakkına tecavüz nedeniyle tazminat davası,
- Ürünlerin toplatılması ve imhası,
- İhtiyati tedbir kararı alınması,
- Gerekli hallerde ceza davası açılması gibi tüm süreçleri yürütürüz.
- Alan Adı ve İnternet Üzerinden Yapılan İhlallere Müdahale
- Alan adı gaspı (cybersquatting), taklit web siteleri ve sahte sosyal medya hesaplarına karşı hızlı aksiyon alırız.
- ICANN ve TRABİS başvuruları dâhil olmak üzere dijital marka koruma süreçlerini yönetiriz.
- Gümrük Müdahalesi ve İthalat-İhracat Denetimi
- Taklit ürünlerin yurda girişini engellemek için gümrüklerde önlem alınmasını sağlar, marka sahibinin bilgisi dışında hareket edenleri durdururuz.
- Gümrükte el konulan ürünler için hukuki destek ve takip hizmeti sunarız.
- Uzlaşma, Arabuluculuk ve Alternatif Çözüm Yolları
- Dava her zaman ilk yol değildir.
- Taraflar arasında arabuluculuk süreciyle daha kısa sürede, daha az maliyetle çözüm sağlarız.
- Uyuşmazlığın ticari ilişkilere zarar vermeden çözülmesi önceliğimizdir.
- Marka İtibar Yönetimi ve Stratejik Danışmanlık
- Markanızı yalnızca korumaz, ek olarak büyütürüz.
- Kriz anlarında iletişim stratejisi geliştirir, medya yansımalarını hukuki zeminde değerlendiririz.
- Uzun vadeli marka koruma planları oluşturur, tescil sonrası süreçlere eşlik ederiz.
Her marka bir hikâyedir. Ve biz, bu hikâyenin hukuki sınırlarla güvence altına alınmasını sağlamak için buradayız.
İstanbul Marka ve Patent Avukatı
Özlem BAYSAL
İstanbul barosuna kayıtlı avukat Özlem Baysal, 2012 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş ve yargılama sürecinin çeşitli alanlarında uzun yıllar görev almıştır.
Halen İstanbul Barosu’na kayıtlı olarak şirket ve kişilerin dava süreçlerinde vekil olarak temsili; her türlü sözleşmenin hazırlanması, arabuluculuk ve uzlaştırma süreçleri, idari ve cezai soruşturma takibi, boşanma, miras, tapu iptal davaları, marka ve patent hukuku, fikri ve sınai hakların korunması, ceza davaları, tazminat talepleri başta olmak üzere hukukun her alanında hizmet vermektedir.
Marka ve Patent Davalarında
Uzmanlık Alanlarımız
Marka Başvurusu ve Tescil
Marka Portföy Yönetimi
Marka İtiraz ve Savunma
Marka Haklarının Korunması
Patent Lisanslama ve Devir
Patent Uyuşmazlıkları
Patent Stratejisi
Patent Araştırma ve Değerlendirme
Diğer Marka ve Patent Davaları →
Sık Karşılaşılan Sorunlar & Müvekkil Soruları
Her markanın yolu biraz rüzgârlıdır. Girişimciler, üreticiler, yaratıcı ruhlar… Hepsi bir noktada aynı soruyla baş başa kalır:
“Benim ismimi nasıl bu kadar kolayca kullanabiliyorlar?”
İşte sahada en çok karşılaştığımız sorunlar ve kulaklarımızda yankılanan o tanıdık sorular:
-
“Markamı tescil ettirdim ama biri aynısını kullanıyor. Bu mümkün mü?”
Evet, maalesef mümkün. Çünkü tescil, savunma için güçlü bir kalkandır ama tek başına bir devriye değildir. Denetlemezseniz, saldırılar fark edilmeden büyür.
SMK m.29 devreye burada girer: Tescilli markanın aynısının ya da benzerinin izinsiz kullanılması açıkça hukuka aykırıdır.
Ama aklınızda bulunsun, bu hak “kullanılmadığında” zayıflar. Koruma, aktif savunma ister.
-
“Ben markayı Türkiye’de tescilledim, ama biri yurt dışında kullanıyor. Ne yapabilirim?”
Sınırlar fiziki olabilir ama markalar dijital çağda uçar. Bu durumda, markanızın uluslararası tescil stratejisi eksik demektir.
Madrid Protokolü çerçevesinde marka koruma alanınızı genişletebilir, yurt dışı tecavüzlere karşı uluslararası mercilerde mücadele edebiliriz.
Bu tarz vakalarda en çok yaşanan duygu: “Benim emeğimi başka ülkede sahiplenmişler.”
-
“Instagram’da biri benim markamla hesap açmış, hatta ürün bile satıyor!”
Sanal dünya, marka haklarının en hızlı istismar edildiği alandır. Sosyal medya platformları, genellikle resmi ihtarlarla harekete geçer.
Burada yapılması gereken:
- Hızlı delil toplamak,
- Platforma resmi başvuruyu yapmak,
- Gerekirse mahkemeden erişim engeli ve içerik kaldırma kararı almak.
Ve evet, dijitalde yapılan bu tür kullanımlar da marka hakkına tecavüz sayılır.
-
“Markamın aynısını farklı sektörde kullanıyorlar. Bu ihlal midir?”
Yanıt: “Duruma göre değişir.”
Eğer sektörler arasında karıştırılma ihtimali varsa – örneklendirmek gerekirse benzer kitleye hitap ediyorsanız – bu durum da ihlaldir.
Burada hâkim, “ortalama tüketici” algısını esas alır.
Yani sorarız kendimize:
“Bu iki markayı gören biri, birbirleriyle bağlantılı olduklarını düşünür mü?”
-
“Markamı tescil ettirmedim ama yıllardır kullanıyorum. Yine de hak iddia edebilir miyim?”
Bu, en sık karşılaştığımız hayal kırıklıklarından biridir.
Marka, uzun süre kullanılabilir ama eğer tescil edilmemişse, hukuken zayıf bir zeminde durur.
Yine de bazı istisnalar vardır:
Önceki kullanım hakkı ve dürüst kullanım ilkesi üzerinden dava açılabilir.
Ama şunu açık söyleyeyim:
Önlem almak, savaşmaktan ucuzdur. Tescil, korunmanın ilk adımıdır.
-
“Ürünlerim taklit ediliyor. Ne yapmalıyım?”
Öncelikle panik değil, prosedür…
- Taklit ürünlerin kaynağını tespit etmek,
- Gümrükte durdurulması için başvurmak,
- Üreticiye karşı hem maddi hem cezai dava açmak,
- Gerekiyorsa toplatma kararı almak gerekir.
Aklınızda bulunsun, taklit bir ürünü görmek çoğu zaman buzdağının yalnızca ucudur.
-
“Birisi markamla alan adı aldı. Siteye girince benimle ilgisi olmayan ürünler çıkıyor!”
Bu durum, çoğu zaman “alan adı korsanlığı”dır (cybersquatting).
Özellikle yeni kurulan markalar için büyük bir tehdit…
Çözüm mü?
- Alan adı tahkim süreci,
- TRABİS sistemiyle hızlı müdahale,
- Gerekirse doğrudan dava yoluyla alan adının iadesi.
Burada hız çok önemlidir. Çünkü markanızı arayan biri, karşısında sizin olmayan bir vitrin bulduğunda, o kayıp güven kolay geri gelmez.
Bu sorular, bir tek davaların değil, hayatların merkezinden geliyor. Çünkü bir marka çoğu zaman yalnız bir isim değil, bir hayalin tabelasıdır.
Sizin aklınızdaki soru hangisi?
Yaklaşımımız & Dava Stratejilerimiz
“Her dava bir satrançtır. Ama bizim oyunumuz, hamleleri değil tahtayı korumak üzerine kurulu.”
Marka hakkına tecavüz davalarında izlediğimiz yol, ne yalnızca hukuki prosedürlerden ne de ezberlenmiş dilekçelerden ibarettir. Her müvekkilimizin markasına bir isim değil, bir karakter gibi bakarız. Çünkü bizce bir markanın uğradığı ihlal, sırf maddi bir kayıp değil; itibarın, emeğin ve zamanın çalınmasıdır. Bundan ötürü yaklaşımımız üç ayaklı bir sistem üzerine inşa edilmiştir:
-
Hukuki Zemin: Her Şeyden Önce Gerçek ve Güçlü Delil
- Marka tescil belgeleri,
- İhlal örnekleri (görsel, yazılı, dijital),
- Karıştırılma ihtimalini gösteren kullanıcı yorumları, şikâyetler, satış verileri,
- Gerektiğinde bilirkişi raporları ve teknik analizler.
Biz, iddianın değil, ispatın peşindeyiz. Çünkü mahkemelerde ses değil, belge yankılanır.
“Bir markanın değerini anlatmanın en güçlü yolu, onun nasıl kopyalandığını göstermektir.”
-
Stratejik Kurgulama: Hangi Savaş Nerede Kazanılır?
Marka hakkı davalarında taklit edene saldırmak kadar, doğru yerden saldırmak da önemlidir.
Her olay için aynı dilekçe yazılmaz, her davada aynı talepler sıralanmaz. Biz stratejiyi, şu sorularla şekillendiririz:
- Bu ihlalin ekonomik etkisi nedir?
- Hızlı hareket mi gerek, yoksa kapsamlı tazminat mı?
- Dava mı açalım, yoksa önce ihtar ve uzlaşma mı önerelim?
- Bu dava kamuoyuna mı yansır, yoksa sessiz yürütülmeli mi?
Evre boyunca genellikle şu adımları izleriz:
- Ön Değerlendirme & Delil Toplama
- İhtiyati Tedbir Başvurusu (özellikle dijital ihlallerde hayati)
- Hukuk ve/veya Ceza Davası Açılması
- Toplatma, İmha ve Yayım Talepleri
- Maddi ve Manevi Tazminat Hesaplaması
- Gümrük ve Dijital Platform Müdahaleleri
-
İletişim ve Koruma: Yalnız Kazanmak Değil, Korumak da Sanattır
Dava kazanmak son değil, bir ara duraktır.
Asıl mesele, kazandıktan sonra markanın yeniden istismara uğramamasıdır. O yüzden müvekkillerimize uzun vadeli stratejiler sunarız:
- Marka izleme hizmetleri,
- Periyodik dijital tarama,
- Sosyal medya ve e-ticaret platformlarında otomatik ihlal takibi,
- Yeni sektörlerde önleyici tescil planlamaları.
Biz, her dava dosyasına bir hikâye gibi yaklaşırız. Karşı tarafı anlamadan savunma kurmayız. Müvekkilimizin sesi olurken, hukukun diliyle konuşuruz.
Ve en önemlisi:
“Davayı değil, hakkı kazanmayı” hedefleriz.
Son Söz Değil, İlk Adım: Markanı Koru
Markanıza verdiğiniz ismi hatırlıyor musunuz?
Belki bir gece uykusuz kaldığınızda geldi aklınıza. Belki de çocukluk anılarınızdan süzüldü. O isim şimdi etiketlerde, tabelalarda, faturaların üzerinde yaşıyor. Onu duyan tanıyor, gören güveniyor. Ve işte tam da bundan ötürü, başka ellerin ona dokunmasına izin veremezsiniz.
Marka hakkına tecavüz, sade bir ihlal değil; ticari geleceğinize atılmış bir gölgedir. Bu gölgeyi kaldırmak, yalnızca dava açmakla değil; bilinçli, planlı ve hak temelli bir savunmayla mümkündür.
Artık görmezden gelme zamanı değil.
- Markanız kopyalanıyorsa,
- Sizi taklit edenler sosyal medyada karşınıza çıkıyorsa,
- Rakipler benzer isimlerle pazarınızı bölüyorsa,
- Tesciliniz olmasına rağmen hâlâ mücadele veriyorsanız…
Sessiz kalmayın. Çünkü her gecikme, markanızın itibarından çalınan bir gündür.
Biz buradayız.
Bir dilekçe yazmak için değil, bir değeri korumak için.
Özlem Baysal Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak size sırf bir avukat değil, bir strateji ortağı olmayı teklif ediyoruz.
Şimdi ilk adımı atın.
Bir e-posta, kısa bir telefon görüşmesi, belki tek bir danışma talebi.
Markanız için bu, belki de kaderin yönünü değiştirecek adımdır.
Çünkü her ismin bir hikâyesi vardır. Biz, o hikâyenin hak ettiği gibi yaşanmasını sağlarız.
Marka ve Patent Hukuku Makaleleri
MARKA ve PATENT AVUKATI İSTANBUL İLETİŞİM
Özlem Baysal Hukuk ve Danışmanlık olarak, İstanbul merkezli müvekkillerimize marka ve patent hukuku alanında uzmanlaşmış, deneyimli avukat kadromuzla destek sağlıyoruz. Markalarınızın ve patentlerinizin tescilinden korunmasına, ihlallere karşı yasal mücadeleden lisans anlaşmalarının hazırlanmasına kadar geniş kapsamlı hukuki hizmetler sunuyoruz. Fikri ve sınai mülkiyet haklarınızı güvence altına almak, rekabet avantajınızı korumak ve yeniliklerinizi güvenle pazara sunmak için yanınızdayız. İstanbul’daki en iyi marka ve patent hukuku avukatı arayışınızda, Özlem Baysal Hukuk ve Danışmanlık ekibi, tecrübesi ve kararlılığıyla her zaman yanınızdadır.
Çobançeşme Mah. Nish İstanbul
C Blok K.13 D.150 Bahçelievler / İstanbul
Konum →
Tel: 0 543 944 92 13
Mail: info@ozlembaysal.av.tr
Hafta içi: 09:00 – 18:00
Cumartesi: 10:00 – 15:00
Pazar: Kapalı